Tarımda sözleşmeli üretim modeli, üretici lehine yenileniyor. Sözleşmeler üç nüsha yapılacak, bir nüshası denetleme yetkisine sahip olacak Tarım Bakanlığı’nda bulunacak.
Tarımsal üretim ve gıda güvenliğinin sağlanması noktasında pandemi döneminde öne çıkan sözleşmeli üretim modeline yeni yasa geliyor. Hukuki altyapının eksik olması nedeniyle özellikle üretici aleyhine yaşanan sorunların ortadan kaldırılmasını öngören taslak çalışmaya göre; sözleşmeler Tarım Bakanlığı’nın gözetiminde yapılacak, üç nüsha olarak düzenlenecek sözleşmenin bir nüshası Bakanlıkta kalacak, Tarım Bakanlığının denetim yetkisi olacak.
Üretici ve alıcı arasında yaşanan fiyat anlaşmazlıkları; Tarım ve Orman, Adalet, Ticaret Bakanlıkları ile ziraat odalarının bulunduğu 7 üyeli Üretici Hakem Heyetlerinde çözülecek. Tarım Orman Bakanlığı, Türk Şeker, Tarım Kredi Kooperatifleri ile sektörün önde gelen sivil toplum kuruluşları ile yürütülen çalışmanın önümüzdeki günlerde yasa teklifi olarak Meclise sunulması bekleniyor.
Sürdürülebilir-planlanabilir bir mevzuata ihtiyaç var
TBMM Tarım Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç; Türkiye’de sözleşmeli üretimle ilgili oturmuş bir mevzuatın olmadığını ama sahada sözleşmeli üretim modelinin uygulandığını fakat sözleşmenin üretenin ve ürettirenin karlı olduğu sürece yürüdüğü belirterek,
“Saha şartları birinin aleyhine şekillendiği zaman sıkıntı çıkıyor. Kim kendisini daha haksızlığa uğramış düşünüyorsa o sözleşmeden çok kolaylıkla hiçbir müeyyidesi olmadan diğerini yüzüstü bırakarak alanı terk edebiliyor. Geçtiğimiz yıl bu durum domateste yaşandı, domates fiyatları düşünce alıcı taraf şartlarına uymadı, üretici de mevzuat olmadığı için mağduriyet yaşadı. Birçok alanda sözleşmeli üretim var ama üreticinin ve alıcının önünü görebilmesi, sürdürülebilir ve planlanabilir bir tarımsal üretim için bir mevzuata ihtiyacı var” dedi.
“Üretici, alıcının marabası haline gelebilir” uyarısı
Yapılacak yasal düzenleme üzerinde çalışmaların sürdüğünü belirten Kılıç, “Sözleşmeli üretimi iyi organize edemez ve denetimini yapamazsanız üretici tarafını mağdur edersiniz. Çünkü güç burada daha çok alıcı tarafındadır, üretici tarafını koruyacak şartları sözleşmeye koyamazsanız dünyadaki kötü örnekleri gibi olabilir. Yani üreticiyi alıcının marabası haline getirirsiniz” dedi.
İnsanların tarımda kalmasını sağlayacak bir formül
Sözleşmeli üretim sistemine dahil olan üreticilerin verilen tarımsal destekleri almaya devam edeceklerini belirten Kılıç,
“Sözleşmeli üretimin tarımsal planlama yapma imkanı getirecek, ne kadar üretim sözleşmeye bağlandı, ne kadar üretim yapılacak, ihtiyaç ne kadar, dışardan bağlantı yapmaya gerek var ya da dışarıya satış yapılabilir mi? şeklinde planlı üretimin de yolu açılacak. Üretici uzun süreli üretim yapacak, malının alıcısı olduğunu bilirse yaşamını köyünde idame ettirmeye devam edecek ve insanların tarımda kalması sağlanacak” dedi.
Türkşeker Genel Müdürü Alkan: Ürün, değerinden alınacak
Türkşeker Genel Müdürü Mücahit Alkan, 10 Ağustos 2020’de DÜNYA’da yayınlanan Ankara Sohbetleri’nde, sözleşmeli tarım ile gerek arz gerekse fiyatların öngörülebilir olacağı için spekülasyonların da önlenebileceğini söylemişti. Türkşeker olarak çiftçi, sanayici ve tüketicilerin kazanacağı bir sistem kurmayı öngördüklerini belirten Alkan,
“Sözleşmeli üretim modelimizde girdileri biz temin edeceğimiz için; tohum, gübre, ilaç, mazot ve elektrik, tarla hazırlığı, hasat, nakliye gibi temel girdilerin maliyetleri azalacak. Türkşeker finansman maliyetini üstlenecek, böylece çiftçimiz yüksek finansman maliyetine katlanmak zorunda kalmayacak. Çiftçimizin ürününü değerinden alacağız” ifadelerini kullanmıştı.
Piyasayı regüle ederken, makul ölçülerde gelir sağlamanın yanı sıra, sanayiciyi, çiftçiyi ve tüketiciyi memnun edecek modeli hayata geçirmeye hazırlandıklarını söyleyen Alkan,
“Aynı zamanda piyasada kabul edilebilir kar marjıyla ticaret yapan kişiler de kazanacak. Örneğin fırıncı için un fiyatları, un sanayicisi için buğday fiyatı öngörülebilir olacak. Piyasada ciddi spekülasyon olduğunda, insanlar gidip stok yapmak zorunda kalıyor” şeklinde konuşmuştu.
Satır başlarıyla yeni modelin ana hatları
Tarım Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç, sözleşmelerin Bakanlık gözetiminde yapılacağını belirterek satır başlarıyla çalışmaya ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
Tarım Bakanlığı’nın hazırladığı ve gözetiminde sözleşmelerin yapıldığı bir model üzerinde çalışıyoruz. Çıkabilecek sıkıntıları Tüketici Hakem Heyetinde olduğu gibi oluşturulacak Üretici Hakem Heyetlerinde çözülecek. Üretici Hakem Heyetleri, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, valilik, ziraat odalarının yer aldığı 7 üyeden oluşacak ve kim haklı, kim haksız karar verecek. Üretici Hakem Heyetleri 81 ilde ve çok küçük olmayan ilçeler dışında bütün ilçelerde oluşturulacak.
AB direktifleri dikkate alınacak
Dünyadaki örneklerinde şu görülmüş; piyasada fiyatlar birden yükselince üretici tarafı malı vermiyor, fiyatlar düştüğünde de bu kez alıcı piyasadan ucuz mal alıp üreticiyi mağdur ediyor. Buradaki en önemli konu sözleşme. En mağdur olan taraf sermaye yeterliliği az olan üretici taraf olduğu için üreticiyi koruyacak maddeleri, AB direktiflerini de inceleyerek sözleşme metnine koyacağız. Bir nüshası üreticide, bir nüshası alıcıda, bir nüshası da Tarım ve Orman Bakanlığı’nda bulunacak. Tarım Bakanlığı denetleme yetkisine sahip olacak ve sekretaryasını yürütecek.
Belirli marjlar konacak
Burada belirli marjlar koyacağız, ‘Şu kadar büyüklüğe kadar olan sözleşmeler Üretici Hakem Heyetinin yetki alanına girer’ diyeceğiz. Çok büyük sözleşmelerde ise yine mahkeme süreci işleyecek. AB’nin direktifleri var. Bunu daha netleştirmedik, diyelim ki piyasada fiyatlarda %20-30’a kadar dalgalanma oldu. Buralarda kim ne kadar sorumlu olacak, bununla ilgili maddeler sözleşmede olacak. Çünkü fiyatlar yükselirse üretici tarafı cayıyor, düşerse alıcı tarafı cayıyor, bunu ortadan kaldırmak için belirli marjlar koymak gerekiyor. Mesela, piyasada fiyatlarda yüzde 20’ye kadar bir oynaklık olduğunda bunu alıcı ve satıcı taraf kabullenecek ama piyasada diyelim ki %70-80 oynaklık olursa bunu iki taraf da kabullenemez, çünkü batarlar. O zaman Üretici Hakem Heyeti piyasa şartlarına göre bir rakamı belirleyecek.
Reklam, raf, zaiyat masrafı
Genellikle alıcılar reklam, raf, zaiyat masraflarını, lojistik, depolama gibi birçok giderlerini üreticiye yansıtma gayreti içine girerler, ürünü fiyatı birden düştü kesinti yapıyorum diyemeyecekler. Sözleşmede 10-15 madde olarak “bunları yapamazsınız” diye yazacağız.
Ödemeler 30 gün içerisinde yapılacak
Ödemeler için bir takvim konulacak ve 30 gün içinde yapılacak. Alıcı ne kadar avans verebilecek buna da sınır konulacak. Avansla üreticiyi tamamen kendine mahkum edemeyecek. Çalışma grubu tarafından buna belirli oranlarda sınırlama getirilmesi düşünülüyor.
12 başlıkta sözleşmeli tarımı teşvik etmek için yapılması gerekenler
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru sözleşmeli tarımla ilgili yapılacak düzenlemede ele alınması gereken en önemli konunun ‘cayma’ olduğunu belirterek,
“Hem çiftçi tarafından, hem sözleşme yapılan sanayici ya da tüccar arasında fiyatlar değiştiği zaman cayma nasıl önlenecek? Bu konuda bir cezai düzenleme yapmak gerekiyor” dedi. Doğru, sözleşmeli tarımı teşvik etmek için yapılması gerekenleri 12 başlıkta sıraladı:
1- Sözleşmeli tarımın tarafları çiftçi ve ürünü alarak işleyen sanayici olmalıdır, ürünlerin ticaretini yapanlar sözleşmeli tarım kapsamına alınmamalıdır.
2- Sözleşmeli tarımı teşvik etmek için alıcı taraftaki sanayiciye, çiftçiyle yapacağı sözleşme ibrazıyla kamu bankaları aracılığıyla hazine destekli Sözleşmeli Tarım Ürünü Alım Kredisi kullandırılmalıdır.
3- Sözleşmede belirtilen ürünün tohum veya fidesi ile üretimde kullanılacak gübre alıcı tarafından piyasadaki peşin fiyattan çiftçiye sağlanmalı ve hasat sonu ürün bedelinden faizsiz olarak mahsup edilmelidir.
4- TARSİM sigortasındaki yüzde 50 devlet desteği; Tarım ve Orman Bakanlığının kurduğu DİTAP’a kayıt olan ve sözleşmeli tarım yapan çiftçiler için yüzde 75’e çıkarılmalıdır.
5- Primlerinin alıcı ve satıcı tarafından ödenmesi şartıyla fiyat düşme ve yükselmesine karşı TARSİM tarafından sözleşmeli tarım yapanlara Fiyat Garantisi Sigortası yapılmalıdır.
6- Sözleşme hükümlerine aykırı davranan taraflar için verilen tüm devlet destekleri cezasıyla geri tahsil edilmelidir.
7- Sözleşmeli tarıma finansman sağlayan kamu bankalarını teşvik etmek için her iki tarafın da bu bankada hesap açması, her türlü sigortacılık ve ödeme işlemlerinin bu bankalar tarafından yapılması şartı sözleşmede yer almalıdır.
8- Sözleşmeli tarım yapan çiftçi, borsa tescil ücretinden ve stopaj vergisinden muaf olmalıdır.
9- Finansmanı sağlayan bankanın da taraf olduğu sözleşmeler borsa tescili ile hukuksal bir akit haline getirilmeli ve her iki taraf için de bağlayıcı cezai şartlar içermelidir.
10- Sözleşmeye konu olan her tarımsal ürün için ürün kalite tanımları yapılmalı ve anlaşmazlıklar halinde geçerli olacak analiz laboratuvarları belirlenmelidir.
11- Yaş meyve ve sebzelerin sözleşmeli tarımında, kalıntı miktarları için Tarım ve Orman Bakanlığının limitleri ve zirai ilaç kullanım talimatnamesi baz alınmalıdır.
12- Sözleşmeli tarımda çiftçi ekimden hasada kadar olan her faaliyetini kayıt altına alarak, yaprak gübresi, zirai mücadele ilacı gibi kullandığı tüm girdilerin içerik ve dozajlarını, suyunun analizini alıcı tarafa ibraz etmelidir.
Kaynak : www.dunya.com